Bazen bazı şeyleri her zamankinden daha çok istersin. Bazen tek bir tane kafiyken ya da 'azı karar' diyebiliyorken bazen istek sınırının ucunu göremezsin. İşte benim de renklerden alabildiğine güç aldığım bu kombini seçmemdeki temel neden buydu. Renklerin gücüne her zamankinden çok ihtiyacım vardı.
Bazen giyip çıkarım, bazense giydiklerimle o gün için farklı bir bağ kurarım. Mesela bu gün de bu kombindeki her bir parçayı giymekle kalmadım onlarla sadece ikimizin duyduğu minik dialoglar yaşadım! :o
İlk olarak yeşille başladım; bana 'ferahla, tazelen' dedi. 'At benim sayemde kara bulutlarını, şöyle bir derin nefes al' diye salık verdi. Bunun için de olabilecek en canlı tonlarından biriyle el verdi. Sevindim!
Bu enerjik yeşile ne yakışır diye düşünürken gardrobuma yeni katılan bu yırtık jean göz kırptı. 'Bazen her şey düzenli ve nizamlı değil, dağılmış ve kontrolsüz olunca da güzeldir' dedi. Görüntüsü de bunu doğruluyordu; ikna oldum!
Zaten çok ağır taşıyacak gücüm yoktu ve böyle hissederken bu portföy de olanca mavisiyle yardımıma koştu. İçine bu çook sevdiğim Metis Yayınları'nın alıntılarla süslenmiş defterini sığdırması da bonus oldu!
Ve sıra ayakkabılara geldi. Bu kadar renk deyip duruyorken sanırım bu stilettolardan başkası seçilemezdi. Bu sayede bir buket rengarenk gülü ayaklarımda dağıtmışım hissi ve stiletto-yırtık jean uyumu da kombinime çift kaymaklı ekmek kadayıfı oluverdi!
Renge her zamankinden çok ihtiyaç duyuyordum; kıyafetlerden yardım alarak böyle bir formül hazırladım çözüm buldum. Keşke her şeye çözüm bulmak bu kadar kolay olsa... Ama bu ara buraya girersem hiç çıkamam. O yüzden renklere ayıp etmeyeyim diyorum ve herkese iyi haftalar dileyerek bitiriyorum!