Pazar, Mart 23, 2014

BEN HALİ |Geri döndüm!


 Herkese merhaba! Uzunca bir zamandır ortadan kaybolmuştum ve artık döndüm! Kaybolmamın nedenine gelince; yenileniyorduk! Amacım beş yıl önce başladığım blog maceramı daha iyi bir platforma taşımaktı, kendime yarattığım alana daha profesyonel bir bakış kazandırmaktı. Ancak bunu tek başıma yapmam da imkansızdı.

_MG_8867O yüzden size daha önce bu yazıda bahsettiğim Art Lona ekibinden Gökhan ve Tuğçe ile masaya oturduk. Günlerce süren beyin fırtınalarının, geç saatlere uzanan çalışmaların ardından da Burcu Kolat Blog'u yayına hazır hale getirdik. Amacım sade ve göz yormayan bir tasarımdı ve esasen blog nihai halini henüz kazanmadı. Ancak ben yazmadan daha fazla duramadım! :) Kalan eksikleri de zaman içinde tamamlamayı planlıyorum. Hatta bu konuda sizden de öneriler bekliyorum!


Yazmak kendimi bildim bileli hep en büyük tutkum ve beni en çok heyecanlandıran şey oldu. Blog ise bunu bambaşka boyuta taşıdı ve benim için tutkumu besleyen vazgeçilmez bir alan oldu. Blog sayesinde paylaşmak daha bir güzelleşti. Yüzünü bile görmeden nasıl can arkadaşlar kazanılır; bu keyifli duyguyu da sıcacık, samimi paylaşımlardan sebep blogdan başkası başaramazdı. Yine farklı hayatlarda, farklı coğrafyalarda keşif imkanını, ilham denilen dipsiz ve eşsiz kuyunun kapılarını benim için blog araladı.

Ve ben de 2009'da çok severek dahil olduğum blogosfer'e yeni yazılarla, yeni paylaşımlarla artık burcukolat.com'dan devam ediyorum! Bu süreçte sizler de yorumlarınızla, önerilerinizle beni yalnız bırakmazsanız yanımda olursanız çook sevinirim. :)

Herkese mutlu pazarlar! :)

Devamını Oku

DÜNYA HALİ | Haftanın ardından

Blogumun isminden aldığım ilhamla bundan sonra DÜNYA HALİ başlığı altında haftalık olup bitenleri, bende yer edenleri, etkilendiğim şeyleri yazmaya karar verdim. Bu dizinin ilk yazısında işte benim gözümden bu haftanın gelişmeleri:

YGS

Yaklaşık iki milyon gencin hayatını etkileyen YGS sonuçları açıklandı. Böyle sınavların başarıyı ne ölçüde doğru ölçtüğü tartışılır evet. Herkes bu sunavlarda başarılı olacak diye bir şey de yok. Başarının kıstası da asla bu sınav değil. Ama bazı başarı hikayeleri var ki yadsımak imkansız. Bu senenin birincisi Hümeyra Çelik'in de aynen o şekilde ve gazetelerde okuyunca beni çok etkiledi. Dört çocuklu orta gelirli bir ailenin en küçük kızıymış Hümeyra. Yatılı okumuş ve kendi başarısını koşulları bahane etmeksizin kendisi elde etmiş. Ve birincilikten bahsediyoruz.

Ben bu yüzden zor koşullardan elde edilen başarıların daha kalıcı bunu yapabilen insanların da daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Neredeyse bir araba parası dersane ücretleri vermek, daha ilkokuldan başlanılan özel dersler, evde sınırsız konfor tamam belki önemli de. Demek ki daha başka bir şey işte ve daha anlamlı. Bence Hümeyra'nın başarısı hem takdir edilesi, hem de çok anlamlı. Devamını LYS'de de getirmesi dileğiyle.

BARIŞ SÜRECİ VE AKİL İNSANLAR

Ben otuz yıldır kanayan yaraya açıkçası hep şu açıdan baktım, yıllar yılı ölen


Devamını Oku

-BEN HALİ | Mutluluk bazen.. :)


Devamını Oku

GÜNCEL | Sezen Aksu


GİT-1986

Dibine kadar aşık olunan, hep o dipte kalınacağı sanılan, ama yine de bir ümit denilen zamanların şarkısıdır Git... Gitme diye yalvarmak isteyen kalp, galip gelen gurur çelişir durur. Aradaki o ikilem de payımıza düşe acıdır. Serde gurur da olsa dibine kadar aşıksındır...

KAYBOLAN YILLAR-1977

Bu şarkıyı 19 yaşında yazmış Sezen Aksu... İnsan 19 yaşında hangi yıllarını ister, neyi bu kadar özler diye şaşırtır bu şarkı.. Ama haksız mıdır Sezen Aksu, bence değil. Onun dediği gibi büyüdükçe kendi yaralarımızı sarmaya alışmak gerekiyor, belki bu zor geliyor, belki tek bir söz bile söylemeye hakkım yok diyeceğimiz zamanlardan çekiniyoruz. Bildiğimiz sular diyoruz, kaybolan yıllar diyoruz. Sebep her neyse; bir beş dakika da olsa kaybolan yıllar deyince dalıyoruz.

TÜKENECEĞİZ-1984

Tükenmek, başka sevgilerde teselli bulmak, başkalarında içindeki yangını aramak hepsi nafiledir. Nihayetinde tükeneceksindir. Bir an gelmiştir küllenmişsindir, yürekler dinlenmiştir. Peki bu defa akıl başa gelmiş midir? Sonra aşk akıl işi midir?

ERKEK GÜZELİ-1998

Bir erkeğe bu kadar güzel mi iltifat edilir. Tek istediğin tatlı dillerini sakınmayacak bir sevgilidir, yeter ki bu kadar olsundur. Bedel de istemiyorsundur. Ve böyle aşık olmak ne büyük şanstır. Birini pamuklara sarıp sarmalayacak kadar sevmenin güzelliğini çok içten anlatır Sezen Aksu...

KAÇIN KURASI-1996

İçin kıpırdır ve korkusuzsundur. Böyle kadınlar güzeldir. Bu ruh belki her kadında bir parça vardır ama hakkıyla ortaya çıkaran azdır. Anam babam aman kaçın kurası bu dedirtecek, tüm cefalara nazlara, sözlere, sazlara eyvallah dedirtecek kadar kaynar için... Aşk bazen tıpkı bu şarkıdaki gibidir, çok keyiflidir. :)

ŞİNANAY-1989

Çocukluk yıllarıma alıp götürüyor bu şarkı beni. Yandan çarklı Ada vapuru, simitçi, kahveci, gazozcu hepsi daha bir nostaljik geliyor. Basit olan güzel diyen şarkıdır Şinanay; samimidir.

SEN AĞLAMA-1984

Bazen aynen böyle olur. Zira aşk bazen fedakarlıktır. O halde bile kendini görmeden tüm kalbinle sen ağlama diyebilmek birine... Zordur ve bunu da ancak gerçek aşk kotarır. Kederi bile böyle görmek; bu kadar naif olup acılanma demek... Herkesin harcı değildir.

KINALI KUZUM-2005

Hayat bu şarkıda o kadar durağan haliyle akıyor ve o kadar dokunuyor ki... Kendi annemden biliyorum dinledikçe engel olamaz, yavaşça süzülür yanaklarından yaşlar. Ömürlük bir yürek çarpıntısı sanırım kınları kuzularının olması...

LAL-2009

Küçüklüğümden beri en hayran olduğum, bir kızım olursa adını Lal koyacağım dediğim Sezen Aksu şarkısıdır. Güçlü, mağrur ama bir o kadar da naiftir... Bazen deli bir nehir, asi bir rüzgar olmaktır; her zora rağmen umut edebilmektir. Zira yeşil, mor, kırmızı, yaz bahçeleri vardır. Sezen Aksu'nun benzersiz bir yaza, benzersiz olana yazdığı şarkıdır...

YETER Kİ ONURSUZ OLMASIN AŞK-1996

Aşkın bnbir yüzü vardır. O yüzden yıllardır çözümemiştir ya zaten, tam tanımı yapılamamşıtır. Sezen Aksu en güzel tanımları yapmıştır hala da yapar. ama yeter ki onursuz olmasın aşk der. Öyle sınırsız öyle derin öyle çok sever ama yine de boyun eğmez... yoluna ölecek kadar çok sevip, yakarım dünyayı uğruna diyebilmek ama yine de yenilmemek. onursuz olmayan aşk böyledir. Hem ateşini gösterir hem korkmaz yanmaktan. Aşkın en güzel hallerini yazmış Sezen Aksu...

İZMİR'İN KIZLARI-2008

Namları alıp yürümüş, her biri birbirinden güzel İzmir Kızları'nı bir İzmir kızı ancak bu kadar güzel anlatabilirdi zaten. Gerçekten de aynen Sezen Aksu'nun dediği gibidir; dişidir, anadır, efedir, tatlı huysuzlardır İzmir kızları. Kadın duruşları başkadır, hiçbir topuk tıkırtısı onlarınki kadar davetkar çalmaz. Körfezin yakamozu, yıldızı, keskin tuzu tadında kadınlardır. Başka bir büyüsü vardır İzmir Kızları'nın. Onlar dibine kadar kadınlardır.

DUA-1993

Sivas Madımak olayları için yazmış Sezen Aksu bu şarkıyı... "Bugün dua ettim bizer için, Yüce Tanru bizleri affetsin" Sezen Aksu diyor ya hani "her vicdan gerçeği hisseder" diye... O yüzden Af dilemek gerçeği hisseden vicdanlara kalsın, bu böyle zamanlarda ne büyük ayrıcalık...





Devamını Oku


 

Dışarısı bembeyaz. Her şey daha bir pırıl pırıl oldu sanki. Çünkü beyaz kattı her şeye olanca masumiyetini... Böyle zamanlarda sizin de içiniz yumuşamaz mı... Siz de olmaz mısınız ipek gibi, kar gibi. 





Donduran soğuk havaya rağmen karın hatrı için ben böyle hissediyorum. Bembeyaz yaptıklarıyla benim de içimdeki bembeyazlara dokunduğu için. O beyazlardan dem vurma vakti modunda olduğum için. 






Tarifi yapılamayan ancak yaşandıkça hissedilen en beyaz duygudur bende dost. Ya da çokça söylendiği gibi seçilmiş kardeş. Anlatmaya değerdir. Güzeldir.Ender olduğu için çok da özeldir. Acemiliğindir bir nevi. Cesur yüreğindir, temiz yüreğindir.






Çocukken paylaştığın çikolatada, ergenlikte devlet meselesi sandığın sırlarında, isyanlarındadır. Bazen kimseye anlatamadıkların, bazen aşkların, bazen gözyaşların, bazen de kahkahalarındır.






Bir bedenin en sarsılmayan yerindedir... Dağ gibi engelleri dağ gibi bir omuza yaslanarak aştığındır. Emek verdiğindir. İlmek ilmek hayatının her alanına korkmadan işlediğindir.. 

Bazen paylaştığın bir paket bisküvidedir. Bazen de krallar layık sofrada... O güzel sohbetlerle her ikisi de ballandıra ballandıradır sonuçta... Uzak olmaktır kıskançlığa, hasetliğe, kötü her duyguya.. Güvenmişsindir, kendinden bilmişsindir, çok sevmişsindir zira... 






Ortaksındır dostla.. Sevinçlerin ortak, üzüntülerin ortak, heyecanların, endişelerin, gelgitlerin, ümitlerin... Her ne varsa işte beklediğin. Hiçbir zaman tek kişilik olmaz bu duygular. Eğer gerçek bir dost varsa yanıbaşında. 

Tek değilsindir. Sahte kalabalıklar içinde yer almayacak kadar şanslısındır. Çünkü tüm sahteliklere rağmen gerçeklerin vardır. Kalıcıdır onlar. Yeri ayrıdır.






Var mı sizin de böyle dostlarınız... Canınız bildiğiniz, seçtiğiniz kardeşleriniz var mı? Yaslanabiliyor musunuz... Aldığınız güçle taşıyadabiliyor musunuz... Çifte mutluluklar duyabiliyor musunuz... Yeri geldiğinde çifte üzülecek kadar da cesur musunuz... 





Kendinizden başka biriyle de gurur duyabiliyor musunuz... Söz konusu dost olunca içinizde 'ben'i yok edebiliyor musunuz.. 'Seni beni mi var' diyebiliyor musunuz birilerine...




Eğer varsa böylesi bırakmayın n'olur. Sıkıca sarılın, ağlayın, gülün, gerekirse içerleyin, gerekirse kızın. Ama bırakmayın. 




Benim de var böyle dostlarım. Sayıları az evet. Ama kıymetleri anlatılmaz. Beyazlar onlar. Dışarıdaki kar gibi tıpkı. Sıradan her şeyi, herkesi unutturacak renkteler. Kar gibiler. Kar gibi temiz, kar gibi bembeyaz...

Devamını Oku