Pazartesi, Mayıs 06, 2013

GÜNCEL | Biz meğer ne şanslı insanlarmışız!


Eskişehir'i sevmek için o kadar çok sebep varmış ki bazılarını o zaman görmüştüm, bazılarını görememişim. Şanslı insanlarmışız bizler, bunu şimdi daha iyi fark edebiliyorum ve inanılmaz özlüyorum!

Çünkü bir şehir düşünün ki aynen bu videoda anlattıkları gibi. Başlardaki tüm ürkekliğine ve burun kıvırmalarına rağmen seni içine alan, kültürü olan ve videoda da denildiği gibi öğrencisiyle, hocasıyla, esnafıyla, halkıyla o kültürü yaşatan, Türkiye'nin en büyük şanslarından bir hocanın Yılmaz Büyükerşen'in elinin değdiği, hep canlı, soğuk iklimine karşın hep sıcak bir şehir...

Giderken de dönerken de seni ağlatan, senin gibilerle dolu ve sanki senin için yaratılmış bir şehir. Belki de genç ne demek en iyi bilen, en iyi anlayan şehir...

Sonra paylaştığın, ağladığın, yol gözlediğin, sabaha kadar kocaman kahkahalar attığın, çoğunlukla  her şeyi bir geceye bırakıp çokça sabahladığın bir şehir... 

Sokakları sevgili dolu olan, 14 Şubat'ta 'Şehir Aşktır' afişleriyle dolup taşan, "hayat sokaklarda" deyip festivalde gitarıyla öğrencilere eşlik eden bir belediye başkanının ruhunu kattığı bir şehir...

Ve esasen bu şehri kelimelerle anlatmak zor. Çok zor. Çünkü en iyi yaşayanlar biliyor. Ama hem anlatmamıza, hem anlamamıza, özlememize, bir dolu teşekkür etmemize sebep olan bu güzel video iyi ki hazırlanmış. Emek veren herkese çok teşekkürler...

Bende iz bırakan her bir kıyıya köşeye, ufacık da olsa paylaştığım herkese, hala hayatımın en güzel yerine koyduğum kardeş gibilere, istenildiğinde nelerin yapılabileceğini, yoktan denizin bile var edilebileceğini gösteren, "tanımıyorum" demeden, "daha öğrenci" demeden, hiç burun kıvırmadan bana verdiği röportajla çok istediklerimi yapmakta başlangıç olan Yılmaz Hoca'ya çok teşekkürler...

Biz meğer ne şanslı insanlarmışız! Ne güzel yerde geçmiş en güzel yıllarımız!
Devamını Oku