Cumartesi, Eylül 22, 2012

-BEN HALİ | Bir sebebi olmalı



Bir şeyi bu kadar çok istiyorken, hayat sana istediklerini vermiyor ve seni istemediklerinle sınıyor; bunun bir sebebi olmalı. “Asla” dediğimiz şeyleri sekmeden yaşamamızın bir sebebi olmalı. Hayal ediyorsan, hayallerin için çaba verdiysen ve hala veriyorsan istemediklerinin burnunun dibinden ayrılmamasının, istediklerinin de elinden kum gibi kaymasının bir sebebi olmalı.

Üstelik istemediklerin daha zahmet verici, daha uğraştırıcı, daha sıkıcı. Seni daha çok yoruyor. İstediklerinse hayallerin; daha fazlası gerçekten değil...

Ve sen bu yüzden sebep arıyorsun. Hayaller ve gerçekler arasında kendi gerçeğini bir oradan bir buradan oluşturmaya çalışırken, bunun yükü yetmezmiş gibi bir de  "neden" diye soruyorsun. Bunu bir yerden sonra  da istemsizce yapıyorsun.

Bazen de alışıyorsun. Başka yollar keşfediyorsun. Yeni fikirlere, yeni yollara gerçekten alıştığını hissediyorsun. Ama bir yerde alıştıkların, bir yerde istediklerin… Onlar hep ayrı. Aradaki uçuruma bakıyorsun, yoruluyorsun.

Böyle ilerlerken zaman kalbin de hala istediklerin için atıyor. Hala uğraşıyorsun. Ve hala keyifle uğraşıyorsun. Bunca şeye rağmen bu heyecan, bunca şeye rağmen hala istemek ve aşkla istemek. İşte zaten hep bu yüzden bir sebep arıyorsun. Bunlara rağmen neden diye. Bulacak mısın, onu da bilmiyorsun…
Devamını Oku

Cuma, Eylül 21, 2012

EDEBİYAT | Yazmasam deli olacaktım


"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem, kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. Kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım."
Bir coşkunun bu kadar yalın anlatılması, bu kadar içten olması, kendinle konuşurken bu denli samimiyet... Sait Faik'in bu satırları işte bu yüzden çok etkiler beni. Yazmak dediğimiz şey de aslında bu değil midir... Biraz gidip gelme hali, çokça samimiyet ve her zaman yalın...

Devamını Oku

Çarşamba, Eylül 12, 2012

GÜZELLİK | Son zamanların birkaç favorisi

Yaz ayları biraz da çok sevdiğim makyajdan uzak yaşama zamanlarıdır benim için. Yazları işin krem kısmıyla daha haşır neşir olurum ben, çünkü makyajın fazlasını yaza yakıştırmam. Tatile giren cildin canlılığına ya da güneşin yarattığı hafif bronzluğa bir parlatıcı, yanaklara da bir illuminator veya doğal bir allık sizce de daha çok yakışmaz mı?
Ancak artık yazı yavaş yavaş geride bırakıyoruz, makyaj çantalarımızın daha sık açılıp kapanacağı zamanlar geliyor. Tabii ki yine doğallığı ön planda tutarak.
Ben de her girdiğimde deyim yerindeyse kendimi kaybettiğim, geçen dakikaların farkında olmadığım Sephora sayesinde keşfettiğim ve çok sevdiğim birkaç makyaj ürününü paylaşacağım sizlerle. İşte onlar:


1. Benefit Stay Don't Stray Primer for Concealers & Eyeshadows: Bu ürün aslında göz makyajı için bir baz ürün. Ancak ben bazdan ziyade kapatıcı olarak kullanıyorum ve üzerine başka bir şey uygulamıyorum; çok da memnunum. Bana göre bir kapatıcıda olması gereken tüm özellikler Don't Stray'de mevcut. Kapatıcı özelliği son derece etkili bir defa, ne çok ince ne çok yoğun bir dokusu var; tam olması gerektiği gibi. Bunun yanı sıra kalıcı, son derece doğal duruyor, çizgilerin içinde birikmiyor. Hijyenik ve şık bir ambalaja sahip ve gramaj açısından da son derece avantajlı.


2.  Sephora Mineral Powder Foundation Compact: Cilt için doğru pudrayı bulmanın, bir de onun en uygun tonunu bulmanın zor olduğunu düşünüyorum ben. Ve her üründe olduğu gibi pudrada da doğallık arıyorum. Hem doğal olacak, yüzde pul pul durmayacak, hem kalıcı olacak hem de cilt rengiyle kusursuzca örtüşecek. Bu özelliklerin hepsini taşıdığından bu pudradan kolay kolay vazgeçemeyeceğim gibi görünüyor. Bana göre bir rakibi varsa MAC Studio Fix pudradır. O da bir diğer favorilerimden. 


3. Nars Orgasm Illuminator: Nars'ın likit allık ve aydınlatıcı olarak nitelendirilen bu muhteşem ürünü yaz aylarında özellikle baş tacı evet. Ancak sadece yaz aylarında kullanılacak kadar sınırlı bir ürün değil bana göre. Uyguladıktan hemen sonra ciltte ferah ve çok güzel bir his yaratıyor, aydınlatıcı etkisi de abartılı değil, gayet kararında bir ışıl ışıllık katıyor. Etkisi test edince daha iyi anlaşılıyor ve bence gerçekten muhteşem.


4. Sephora Long-Lasting Eye Liner: Fırçası güzel olan eye liner benim için en güzel eye liner. Çok ince fırçalı olanlar mesela, bana hem sürüm açısından zor geliyor, hem de fırçası çok çabuk kuruduğu için kullanışlı değil gibi. Sephora'nın bu eye liner'ı fırçasıyla benim gönlümü fethetti. Kolay sürümünün yanı sıra kalıcı da ve akmıyor ki bir diğer en önemli şey de eye liner'da galiba bu. Renk seçeneği çok ancak benim favorim füme olanı. Gri de MAC'in gri göz kaleminin üstüne yoktur sanıyordum, bu eye liner'da en az onun kadar muhteşem, onun gibi kurşuni bir gri.


5. Sephora Outrageous Volume Mascara: Rimelsiz elbette ki olmaz. Göz makyajının en biricik ürünü olduğunu düşündüğüm rimelde benim için en önemlisi kömür karası olması ve kirpikleri yapıştırmadan, top top yapmadan dolgunlaştırıp kıvırması. Bu rimel de fırçasıyla resmen konuşuyordu, boşa da konuşmuyormuş. Etkisi gerçekten mükemmel. Benim gibi rimel konusunda talihsizlikler yaşamış biriyseniz hararetle de tavsiye edilir.
Devamını Oku

Pazar, Eylül 02, 2012

BEN HALİ | Motto


Herkese bu dileklerle güzel kahvaltılı, kahve keyifli, gazete kokulu, miskinlik ödüllü, pazartesi sendromsuz mutlu pazarlar! :)


Görsel: Pinterest
Devamını Oku