Çarşamba, Haziran 18, 2014

KİTAP | Kaderini çizerken cetvel kullanamazsın

Şimdi söyleyeceğim şeyi 90'larda çocuk olanlar daha iyi anlayabilir. :) O zamanlar sabahın kör saati uyanıp çizgi film izlemek diye bir şey vardı. Neredeyse gün aydınlanınca uyanılır, ekmek arası peynir-kola, akşamdan kalmış yaş pasta, cips, çikolata vs. atışıtırarak tüm kahvaltı klasikleri yer ile yeksan edilir, Tom ve Jerry, Temel Reis, Power Rangers keyfi yapılırdı. :)

Renkli mi renkli bir dünyada, hayli hızlı akan bir zaman diliminde hayal karakterlerin gerçek hayatı temsiliydi o çizgi filmler. Hem gerçek hem hayal; aslında zor bir denge ama biz şanslı çocuklardık ve o çizgi filmlerle büyüdük.

İşte bu roman da o çizgi filmler tadında bir roman olmuş. Karakterler hayal ürününün dibi. Ama aslında bir o kadar da aramızdalar. Romanda yaşananlar olağanüstülükte zirve yapmış. Ama aslında bir o kadar da gündelik rutinlerimiz arasındalar.

Kapağındaki yanar dönerli ekranla ve her okuduğumda altını defalarca çizmek isteyeceğim cümlelerle Murat Menteş son zamanların en okunası romanlarından birini yazmış. Yazının başlığı da yine o çok sevdiğim cümlelerinden biri oldu. Şimdi ben susayım kitaptan bazı altını çizdiklerim konuşsun. Okuyacak kitap arayanlara da naçizane tavsiyem; Ruhi Mücerret aklınızın bir köşesinde değil, en unutmayacağınız yerinde bulunsun!


"...Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler."

"...Ben ne söylüyorum tamburum ne çalıyor. Hayat bir insanın duası, diğerinin şükrüne gelince canlanırdı hani?"

"...Bir davranışla ilgili olarak "Asla yapmam" dediğimde, tam da öyle davranmama varan bir geri sayım başlıyor."

"...Ölümden dönmüştüm. Fakat hayata değil."

"...Olaylara hep aynı açıdan bakarsan gerçek kararır."

"...Para tüm kötülüklerin şefkatli anasıdır. Burada para konuşur."

"...Hayat satrancın aksine şah-mattan sonra da devam eder."

"...Alınyazının altına imzanı atamazsın."

"...Eşi bulunmaz biri 'içimizden biri' değildir."

"...' İki buz küpünü birbirine vurarak ateş yakmak' diye birşey olmasaydı ben icat ederdim."

Devamını Oku

Pazar, Haziran 08, 2014

GÜZELLİK | Tanıştığımıza memnun oldum

Alacağım bir şeyi seçerken kılı kırk değil seksen kere yarmalarım iyi bir şey mi bilmiyorum ama bunu yapmazsam da aklımın sürekli bir diğerinde, ötekinde kalmasına engel olamıyorum. :o Sanırım ben pek "Gördüm, aldım, çıktım" insanı değilim ve bu özellikle meraklı olduğum bir alansa inceledikçe incelemek beni hiç sıkmıyor. Aksine keyif bile veriyor. :)

Son iki aydır da yeni bir fondöten, kapatıcı ve allık arayışındaydım. Kafamda belirlediklerim daha başkaydı ancak bir gün Sephora'da keşfe çıkmışken Nars standının önünden ayrılamadım ve o an tam bir "gördüm, aldım, çıktım" insanı oldum. :)

Nars'ın Orgasm Illuminatör'ü dışında hiçbir ürününü denememiştim. Ve iyi ki daha fazla geç kalmadan başka şahanelerini de keşfetmişim.Bu dört güzelin her birini ayrı ayrı çok sevdim. Hatta bir haftasonu onları aldım, fotoğraflarını çekmek için gezmeye bile çıkardım :p İşte onlar hakkındaki izlenimlerim;


Nars Sheer Glow Foundation

Fondötenle çok uzun bir geçmişim yok. Ve zaten kullandığım zamanlar da çok ender. Ama aradığım fondöteni sanırım buldum. İstediğim her şeyi şık tasarımlı şişesinde toplamış bu fondöten yüzde ağırlık yapmıyor. Orta bir örtücülüğü var ve çok azıcık bir miktar günlük makyaj ihtiyacı için yeterli oluyor. Akmaz, kokmaz, bulaşmaz olması, kadife bir doku sağlaması ve akşam temizleyeceğim zaman bile ilk sürdüğüm hali gibi olmasıyla kalbimi çok fena çaldı çok!


Nars Radiant Creamy Concealer

Concealer'ı sürekli uykusuz yaşamamdan ve miyoptan sebep göz altımdaki hafif kırmızılıktan dolayı sürekli kullanıyorum. Sürekli kullandığım için de aldığım üründen hem cildimde istediğim etkiyi yaratmasını, hem de ekonomik olmasını bekliyorum. Bundan önce kullandığım Clarins Eclat Minute'den de memnundum ama o gramaj açısından beni pek tatmin etmedi. Zira çok çabuk biten bir ürün ve kullanım açısından ekonomik olamıyor.

Nars ise hem 6 ml -ki kapatıcı için bence gayet yeterli-, hem çizgilerde birikmiyor, hem kurtumuyor, hem de doğal bir kapatıcılık sağlıyor. Ben tanıştığımıza çok memnun oldum!

Nars Super Orgasm Blush

Bu allık da bir diğer kalıcılık harikası. Nars'ın Orgasm serisi gerçekten çok başarılı. Yanaklarda Rambo etkisi yaratmadan kalıcılık sağlayacak bir allık arıyorsanız hararetle tavsiye!


Nars Larger Than Life Lip Gloss

Yani bu gloss için diyecek çok bir şey yok aslında; adamlar yapmış! Belki de bugüne kadar kullandığım hemen her ruj bir bilemedin iki saat sonra silinip gittiğinden, ben de çok ruj insanı olmadığım için bu durumu pek önemsemediğimden kendisine bu kadar bayıldım. Ama hakkını yiyemem çünkü saatler süren bir kalıcılığı var. Muadilleri de belki aynı etkiyi yaratır bilemiyorum. Ama onları keşfetsem de ilk göz ağrım Nars. Adınla çok yaşa Larger Than Life!


Devamını Oku

Çarşamba, Haziran 04, 2014

BEN HALİ | Tek cümle

Tek bir cümle. İçine bir dolu şey sığan koca bir günün ardından bazen tek bir cümle kalıyor. Ben de uzanıp uyku moduna geçtiğimde bazen o günü tek bir cümleyle uğurluyorum. Ders çıkarmak gibi bir niyetim yok. Zaten öyle bir iddiam da yok. Çünkü hayat ve getirdikleri kendi başımıza çıkardığımız dersler karşısında o kadar dirençli, güçlü ve başka ki.

Bu cümlelerse arada bir kendi içimizi derleyip toplamak açısından güzel. Ben de derleme toplama yaparken atmaya kıyamayıp yazdıklarıma rastladım geçen gün. Bir köşede durmalarının bana bir zararı yok dedim ve o köşe olarak da bu post'u seçtim... Ama kendi yaşadıklarımdan ama başka şeylerden yola çıkmışım, kendime bu cümleleri söylemişim. Fotoğraflar da yine mis gibi, sıcacık bir pazardan. Naif, dingin, keyifli bir Urla gününden.


Öncelikle çok klasik ama gül. Kocaman gül. Hem gülmek yüzde 17 adele çalıştırıyorken, somurtmak için 43 adele çalışıyormuş! Adeleleri çok yormanın ne gereği var :o

Sıranı bekle. Eğer herkese yetecek iyilik, hepimizin dibe vuracağı zamanlar, hepimizi dipten zirveye zıplatacak mucizeler olmasaydı  bu kadar çoğalabilmemizin imkanı var mıydı...

Gerçekçi ol. Hayal denen gerçeği de yadsımadan.

Bonkör ol. Verimli harca. Zamanını, emeğini, paranı, sevgini...

Seni en çok sevenler hayatın sana en güzel jestleri. Onlara sıradanmış gibi davranma.


Kendi seçtiğin kardeşlerin, çokça paylaşacağın dostların olsun.

Olumsuzunu görmeden olumlusunun değerini anlayamayacağımız zamanlar var ya. Bir yığın zorluğu atlatıp derin bir nefes aldığında büyük bir teşekkürü de o zamanlar hak ediyor. İhmal etme.

Büyük başarıların, büyük mutlulukların arkası hep küçük adımlarla dolu. Küçük adımları önemse.

Mutlu olmanın bir yolu da mutlu etmek. Mutlu et.

Bir çocuğun gülümseme nedeni olmanın güzelliğini sık sık yaşa.

Ardına bakma. Geçmişe bakıp değiştirebileceğin hiçbir şey yok.

Sadece işinden ibaret bir insan olma.

Bazen boş boş tavanı izle. Garip bir şekilde iyi geliyor.

Güzel zamanları fotoğrafla. Zaman ancak bu şekilde kendini dondurabilme lüksü veriyor.

Ve risk al. Küçük büyük. Sonunu kestiremeyeceğin heyecanla sarılabileceğin bir şeyler olsun.


Sizin de derleme toplama yaptığınız zamanlar illa ki vardır. Ve sizin de atmaya kıyamadıklarınızı bu yazı altına eklesek ne güzel olur. Belki kendi bolluğundan bizden alacaklarına ihtiyacı yok ama, bizim biriktirdiklerimiz de hayatta bir renk olmuş olur.

Herkese mutlu haftalar!


Devamını Oku