Pazar, Aralık 03, 2017

Saklama Rehberi

                                          

Besinlerin kullanım ömrünü nasıl uzatabileceğinizi biliyor musunuz? Peki ya onları ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi? Eğer siz de benim gibiyseniz, birkaç temel gıda dışındaki hiçbir besin için net bir fikriniz olmadığına eminim. En basitinden, sizce elma ne kadar bir süre saklanabilir? Lezzetini, sertliğini ve tazeliğini yitirmemesi için ne yapmak gerekir? Oturup her besin maddesi için internette araştırma yapmanıza gerek yok: http://saklamarehberi.com, tüm bu bilgilere tek bir kaynaktan ulaşmanızı sağlıyor.

Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma tarafından hazırlanan (ve tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen) sitede; hamur işleri, süt ürünleri, meyveler, sebzeler ve et ürünleri ile ilgili merak ettiğiniz her bilgi yer alıyor. İlk olarak, tüm bu besinlerin ideal kullanım sürelerinin ne olduğunu, daha sonra da bu kullanım süresini nasıl uzatabileceğinizi öğreniyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi, derin dondurucu kullanmak tüm gıda maddelerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, örneğin karidesi derin dondurucuda saklayabilir misiniz? Peki ya yazın aldığınız, lezzetli ve sulu bir karpuzu derin dondurucuya koyup, kışın yiyebilir misiniz? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının cevaplarını Saklama Rehberi web sitesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Hepsi bu kadar değil: Sitenin “Alternatif Bilgiler” bölümünde, evde kolayca hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler yer alıyor. Evde nasıl mocha yapabileceğimi, meyvelerin kararmasını nasıl önleyebileceğimi, hatta unsuz kekin nasıl yapılacağını bile öğrendim. Laf aramızda, kot pantolonların derin dondurucuda temizlenebileceğinin de haberdar oldum! (Kotu fırçaladıktan sonra bir poşete koyup derin dondurucuda 1 gün boyunca bekletiyorsunuz.  Şaşırtıcı, değil mi?)

Türkiye’nin ilk gıda saklama rehberi olan http://saklamarehberi.com, beni şaşırtacak ölçüde bir içeriğe sahip ve her birini okumaktan büyük keyif aldım. Eğer sizin de bir derin dondurucunuz varsa, bu siteyi muhakkak ziyaret etmelisiniz. Derin dondurucunuz yoksa bile gıdaları nasıl daha sağlıklı tüketebileceğinizi, ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi ve basit, pratik, lezzetli tarifler ile ipuçlarını Saklama Rehberi web sitesinden öğrenebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Devamını Oku
Blogger Tricks

Cuma, Ekim 06, 2017

KOZMETİK | MAC Retro Matte Lıquıd Lıpcolour-Dance Wıth Me



Herkese selam!

Döndüm, döneceğim derken, yazı kesin olarak geride bırakırken ve klasik mevsim geçişi ataletimi üzerimden atarken dönüşü son zamanların en çok konuşulan ürünlerinden biriyle yapmak istedim. Sizlere bugün MAC'in likit mat rujlarının görür görmez bayıldığım Dance With Me renginden bahsedeceğim.

Öncelikle likit mat rujlarla olan geçmişime gelirsek. Belirtmeliyim ki hiçbir zaman çok iyi bir likit mat ruj kullanıcısı olmadım. Birincisi kuru ciltliyim, dudaklarımı zaten nemlendirene kadar canım çıkıyor; bir de bu daha da kurutucu rujlarla uğraşmak istemedim. Diğer bir nedeni de çoğunun aşırı mat görüntüsüyle doğallıktan çok uzak görünmesiydi ki bence makyaj yoğun da olsa doğal olmalı.

İşte bu sebepler yüzünden elimde olan bir adet Rimmel London likit mat rujumla gül gibi geçinip gidiyordum. O gerçekten çok kurutmuyordu, rengi de güzel bir nude'du ve istisnasız ne yersem yiyeyim, ne içersem içeyim yerinden asla kıpırdamıyordu. 



Hal böyle olunca Dünya Ruj Günü için MAC'e gittiğimde ilk olarak rengine bayıldığım Dance With Me'yi satın alıp çıktım. Rengi gerçekten muhteşem! Çok tok, dolu dolu, kadifemsi bir şarap kırmızısı. Evet, sanırım en iyi böyle tanımlayabilirim.

Yapısına gelince. Öncelikle dudaklarımı kurutmadı. Sürümü de gayet kolay. Ancak kalıcılığı! En çok burada hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir şey yemez içmezseniz evet kalıcılığını korur. Ama likit mat olmasının da bir esprisi olsun istiyor insan. 



Ne yazık ki bu ruj beklentimin en yüksek olduğu yerde beni yarı yolda bıraktı. Yemesi risksiz bir yemek sonrası dağılıp bulaşan halini gördükten sonra da açıkçası elim çok nadir gitti. Üstelik bugüne kadar kullandığım neredeyse her MAC ruja bayılırken. 

Dediğim gibi işin içine yemek vs. girmeyecekse yine götürür. Ama 'tüm gün süreyim, ne yaparsam yapayım ben çıkarana kadar geçmesin' diyorsanız doğru adres bence MAC'in bu likit matları değil. Haliyle 69 TL'lik fiyatını da bence hak etmiyor.

Bugünlük anlatacaklarım böyle. Artık daha fazla yazıyla burada olarak açığı kapatacağım! Bir sonraki post'ta görüşmek üzere!

Herkese çokça sevgiler,

Burcu,
Devamını Oku

Cuma, Eylül 01, 2017

KOZMETİK | MAC Fanfare Ruj İncelemesi



Yazı resmi olarak sonlandırdığımıza ve yeterince dinlendiğimize göre bloga tekrar dönüş yapabiliriz! Herkese yeniden merhaba :)
Bugün bahsedeceğim ürün MAC'in Fanfare ruju. Dünya Ruj Günü için MAC Gordion'a gittiğimde yine hiç aklımda olmayan bir rengi yine Ufuk sayesinde aldım ve yine pişman olmadım. MAC'de hem kişi için doğru ürün seçimini, hem makyajlarını hem de sonsuz nezaketini çok sevdiğim Ufuk Türüdü'yü buradan takip edebilirsiniz.



Ruja gelecek olursak. Rengi çok güzel bir kahve alt tonlu pembe. Kahvelik de pembelik de bu ruj da çok ön planda değil ve ikisinin dengesiyle şahane bir dudak rengi ruj ortaya çıkmış. Yapısı kremsi ve nemlendirici özelliği de var. Kalıcılığı elbette ki mat seriler kadar iyi değil ancak kremsi yapıda bir ruj için de hiç fena değil.

Bence tüm "gözler koyu, dudaklar nude"cular bu renge bakabilir. Zira koyu göz makyajlarını çok güzel tamamlıyor. Son olarak fiyatı da indirimsiz haliyle 69 TL.

Benim şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere! :)

Ve ayrıca herkese mutlu bayramlar!

Burcu,



Devamını Oku

Pazar, Temmuz 09, 2017

KOZMETİK | Favoriler #1

Herkese merhaba;

Uzun zamandır blogda olamayınca, yaz mevsimi nedeniyle kullandığım ürün miktarı da epey azalınca dönüşü bir favoriler yazısıyla yapayım dedim. Eskiden favoriler yazılarını her ay yazardım ancak son zamanlarda kullandığım ve favorim olan ürünler her ay değişmiyor. Bu nedenle periyodları aylıktan biriktirdiğim ürün sayısına/farklılığına çevirdim.






























MAC Face&Body Fondöten: İlk olarak ten ürününden başlayacak olursak. Mümkün mertebe ten ürünü kullanmadığım yaz aylarında eğer kullanacak olursam tercihim senelerdir sabit. MAC Face&Body. Su gibi, incecik, cildi boğup yormuyor. Zaten öyle yoğun kapatıcılığı da yok, yaz ayları için biçilmiş kaftan.

Lancome Effacernes Kapatıcı: Yine son zamanlarda elimden düşmeyen kapatıcı Lancome Effacernes. Çizgilere dolmuyor, kurutma yapmıyor, yeterince kapatıcı ve en güzeli de SPF 30 içeriyor.




























MAC Cremeblend Ladyblush Allık: Son zamanlardaki allık favorim aldığım günden bu yana elimden bir gün olsun düşürmediğim MAC Cremeblend Ladyblush allık. Sanırım sadece son zamanların değil tüm zamanlarımın favorisi haline geldi; detaylarından bir başka yazıda bahsedeceğim.<3

Loreal Color Riche Matte 640 Erotique Ruj: Bu aralar elimden, çantamdan düşürmediğim, yanımdan ayırmadığım ruja gelince. Loreal Color Riche Matte'lerden 640 Erotique rengi. Çook doğal bir nude; yokmuş gibi duran ruj arayanlar kesinlikle baksın.<3

Too Faced Chocolate Bar: Far paleti olarak kardeşimin makyaj çantasından kaptığım Too Faced Chocolate Bar son zamanlarda en çok kullandığım far paleti. Kapağı açar açmaz gelen çikolata kokusu da renkler de şahane. Özellikle günlük kullanımda Marzipan'ın hastasıyım. <3

Maybelline Lash Sensational Maskara: Son zamanlardaki maskara favorim ise, maskaralarına bayıldığım Maybelline'in Lash Sensational'ı. İstediği kadar kirpiklerden zor çıksın; kalıcılığıyla, verdiği yoğun hacimle, simsiyah rengiyle en sevdiğim maskaralardan.





























Bakım favorilerime gelince.

Otacı Gül Suyu: Gül suyu kullanımına baya uzun zamandır ara vermiştim ki iki ay önce Otacı'nın bu %100 Gül Suyu'nu alarak yeniden kullanmaya başladım. İyi ki de başlamışım. Cildimi germiyor, en yumuşacık etkiyi aldığım en doğal tonik.

Yves Rocher UV Beauty Shield Güneş Kremi: Yine uzun zamandır kullandığım Yves Rocher UV Beauty Shield güneşin iyice yüzünü göstermesiyle günlük bakımımın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Sürdükten sonra yapış yapış, beyaz beyaz olmuyor. Cilt tarafından çabucak emiliyor. Özellikle kuru ciltler için şahane bir ürün.

Soft&Gentle 0%  Aluminium Deodorant: Deodorant konusu malum. Hem çok önemli, hem içindeki kimyasallar nedeniyle pek çoğumuzun eli artık geri geri gidiyor. Ben de her deodorant bakışımda içinde aluminyum olmayanını ararken bir gün Gratis'te bu Soft&Gentle Dry Deodorant'la karşılaştım. Hemen floral olanını kaptım ve çok severek kullanıyorum. Üstelik 10 TL gibi de çok uygun bir fiyata satılıyor.

The Body Shop Coconut Body Butter: Son olarak en sevdiğim body butter. The Body Shop'ın bu hindistan cevizli vücut kremi kuru cildime, yaz kış pul pul dökülen bacaklarıma çok iyi geliyor. Kolay sürülüyor, çabuk emiliyor ve verdiğin nem etkisi oldukça kalıcı.

Arayı açtığımız için biraz uzun oldu ama benim bugün anlatacaklarım bu kadar. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Herkese çokça sevgiler!

Burcu,

Devamını Oku

Perşembe, Haziran 08, 2017

KOZMETİK | Maybelline Fit Me Fondöten İncelemesi

 Herkese merhaba!

Bugün bahsedeceğim ürün Türkiye'ye gelişiyle çokça ses getirmiş, hakkında pek çok iyi yorum yapılmış bir de üstüne oldukça uygun fiyata sahip bir fondöten. Maybelline'nin ünlü Fit Me serisinin fondöteni. 

Ve bu ürünle aslında çok sıkı bir ilişkimiz yok; olamadı. Peki neden olamadı? Öncelikle yapısı cildime uygun değildi, yağlı/karma ciltler için olan bir fondötendi. Ama bu tolore edilebilirdi. Hem satın aldığım yaz döneminde hafif karma olan T bölgeme uyum sağlardı, hem de birkaç damla serum damlatarak cildime uygun bir hale gelebilirdi. Ama Fit Me her iki türlü de cildimle uyuşmadı. 



Nedenlerine gelince. Bir kere kaç defa kullandıysam yüzümde inanılmaz bir ağırlık yaptı ve gün boyu yüzümde fondöten olduğunu hissettim. Yanı sıra yağlı/karma cilt fondöteniydi ancak benim kuru cildimde dahi kusma yaptı. Zaten kalıcı bir fondöten değil ancak kullandığım süre boyunca gün sonuna doğru yüzümde belirgin bir şekilde oksitlendi. Ve tüm bunlar da Fit Me'yi bir köşeye atmama neden oldu. 



Bu sebepten Fit Me fondöten hakkında çok uzun şeyler yazamayacağım, daha fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Ancak her cilt tipinin farklı olduğunu, bana uymayanın bir başka ciltte harikalar yaratabileceğini de belirtmeliyim. O nedenle siz benim gibi yapmayın. Satın almadan önce mağazada tüm yüzünüze uygulatın, ve fondötenle bir tam günü geçirdikten sonra alıp almayacağınıza karar verin. Ben pek hoşlanmadım ama belki siz beğenirsiniz?

Herkese çokça sevgiler!

Burcu,
Devamını Oku

Pazar, Haziran 04, 2017

BAKIM | Avene Cold Cream İncelemesi



Herkese merhaba!

Pazarları sanırım otomatik olarak bakım ürünü yazıları yazasım geliyor. :) Ve kaç kere dedim bilmiyorum ama benim için makyajdan daha önemli bir şey varsa o da cilt bakımı. Dolayısıyla bu konu üzerine naçizane epey araştırıyor, soruşturuyor ve olabildiğince iyi içerikli ürünler denemeye çalışıyorum.

Söz konusu nemlendirici olunca ise durum benim için daha önemli bir hal alıyor. Zira hemen her yazımda bahsettiğim gibi kuru ve hassas bir cildim var. Bu kış da hem şehir hem iklim değiştirince ve kuru-karasal iklimin göbeğine düşünce, bir de kış son zamanların en çetin kışı olunca cildime yetecek nemlendirici bulma konusunda baya zorlandım.



Uzun bir süre bol su içmek, nem maskeleri, serumları, düzenli beslenme vs; resmen hiçbir şey kar etmedi. Ve yüzüm kuruluktan cayır cayır yanıyorken Avene'in bu nemlendiricisiyle tanıştım. Yapısı ilk etapta biraz yoğun geldi. Ancak aradığım yoğun nem sanırım bu tüpteydi ve hemen bir tane satın aldım. 

Dediğim gibi yapısı oldukça yoğun. Bu nedenle yüze dağıtmak biraz zor olabiliyor. Ama verdiği nem öyle etkili ki bu kış kuruluğuna hiçbir şekilde çare bulamadığım cildime ilaç oldu. İçeriğinde olan Avene Termal Su ve beyaz balmumunun yatıştırıcı etkisinden sanırım, cildimdeki gerginliği de her sürüşümde hemen yok etti.


Bu arada! Sürümünü kolaylaştırmak için bir yol da buldum. Elime aldığım miktara bir fıs Avene Termal Su sıkınca ve ikisini parmaklarıma karıştırdığımda yüzüme çok daha rahat uygulayabiliyorum. Yoğun yapısından sebep cilt tarafından emilmesi biraz zaman alıyor ama varsın olsun. 



Bu kadar artısı olan ve çok zorlu sınavlardan geçtikten sonra vazgeçilmez kış nemlendiricim haline gelen Cold Cream'in fiyatı da performansına göre oldukça uygun. İndirimsiz fiyatı sanıyorum 41 TL idi ama çoğu dermokozmetik sitesinde sürekli indirimde.

Eğer siz de benim gibi kuru ve hasssas bir cilde sahipseniz bu ürüne şans vermenizi öneririm. Belki yaklaşan yaz aylarında biraz ağır kalır ama özellikle sonbahar ve kış için aklınızda bulunsun. :)

Şimdilik anlatacaklarım bu kadar.

Herkese çokça sevgiler!

Burcu,



Devamını Oku

Cumartesi, Haziran 03, 2017

KOZMETİK | H&M İkili Mini Makyaj Süngerleri



Herkese merhaba!

Son zamanlarda kozmetik dünyasında altın çağını yaşayan ürünlerden biri şüphesiz makyaj süngerleri. Beauty Blender efsanesinden sonra hemen hemen her marka kendi süngerini üretmeye başladı ve aslında hep aynı kıyas yapıldı: 'Beauty Blender'a en çok hangisi benziyor?' :)

Ve bu sürede klasik boyutta olan makyaj süngerlerinin dışında makyaj süngerlerinin bir de bu mini boyları çıktı. Ben de H&M'de yine bir sünger alışverişindeyken bu iki mini boy süngeri de denemek istedim. 



Boyutları ve tasarımları bende ilk etapta gayet kullanışlı olabilecekleri izlenimi uyandırdı. Ki öyle de oldu. Minicikler ama gayet kullanışlılar.

Yıkanıp suyu sıkıldığında iki katı büyüklüğe çıkabiliyorlar. Ürün emme konusunda bir süngere göre oldukça iyiler. Neredeyse yok denecek kadar az ürün emiyorlar. Kullanım alanları ise ebatlarıyla kıyaslandığında epey geniş. Ben sanırım sadece fondöten uygulamıyorum bu süngerlerle. :) Onun dışında kapatıcı, allık, aydınlatıcı, pudra hatta bazen far dahi uygulayabiliyorum.

Şu yazıda bahsettiğim H&M'in çok konuşulan büyük boy makyaj süngerini pek sevmemiştim ama bu ikiliye bayılıyorum. Üstelik fiyatları da sanırım 8 TL idi ve performansları için gayet uygun.

Benim bugünlük anlatacaklarım bu kadar!

Herkese çokça sevgiler,

Burcu,



Devamını Oku