Karmakarışık bir dünyada yaşıyoruz, karmakarışık şeyler yaşıyoruz. Bunlarla başa çıkabilme gücünü de bir şekilde buluyoruz. Mutluluklar mutsuzlukları dengeliyor, gündelik telaşa son hız kaptırmışken bir de bakıyoruz o telaştan eser kalmıyor, ya da kendimize bir liman arıyoruz; ki çoğu zaman da yaptığımız bu oluyor.
Benim için o en sığınak limanlar başucu kitaplarım olur her zaman. Günün tüm arta kalanlarından sıyrılmak istediğimde, başka dünyalarda soluk almak istediğimde yatağa uzanıp, başucu lambamı açıp dilini ve dünyasını sevdiklerimle geçirdiğim saatler iyi gelir. Kendimden başka hayatlara sessiz bir fonda ve sadece kendi gözümden bakmak tazeler beni.
O yüzden daha bir özeldir başucu kitaplarım. Okumanın tadını en iyi onlarla alırım. Bir taneyle de yetinemem hiçbir zaman. Kendimce belli aralıklarla güncellediğim, her ruh halime göre bir şeylerin olduğu başucumdaki komodinde bu aralar neler var, onları paylaşmak istedim bu yazımda.
-Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali: Şu sıralar ikinci defa okuyorum. Bir öncekinde eksik kalanlar varmış, her sayfada onları fark edip tamamlıyorum. Zira kolay olmayanı anlatıyor Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna’da. İnsanı anlatıyor.
Yarattığı karakterin derinliğinde, elimde bir de kalemimle insanın izini sürüyorum ben de. Bu yolculuğumda çoğalan soru işaretlerim, beraberinde çoğalan yanıt arama halim, hayata dair önemsemediğimiz, ya da fazla umursamadığımız ayrıntılar ve o ayrıntıların en yalın haliyle yarattığı etki eşlik ediyor bana.
Sonra gerçeğin sapsadeliği ama insanın karmaşıklığı… Bu ikisinin çelişkisi… Kendinden uzaklaşmak, bir yandan da kendine yaklaşmak… Bu ikisi arasında kurulan ustaca denge… Daha da pek çoğu. Uzun bir süre daha başucumda kalacak, ama daha da önemlisi hep içimde kalacak Kürk Mantolu Madonna.
-Aşkın Cep Defteri, Murathan Mungan: Aşka dair bir şeyler okumayı sevenlerdenim ben. Anlatırken de aşkın hakkının verilmesi gerektiğine inananlardanım. Bunca yıldır ‘ne’ diye sorguladığımız, sıradanlığın ve klişenin hiç yakışmadığı aşkı yazarken emek verilmesine inananlardanım.
O yüzden işte Murathan Mungan deyince akan sular durur bende. Mart ayında çıkan bu muhteşem kitabı da bir gecede biten ancak sonra sayfaları tekrar tekrar çevrilen türden. Yani yine her satırı defalarca okunmaktan keyif alınan Murathan Mungan…
-Kediler Güzel Uyanır, Yekta Kopan: Kasım’dan beri birlikteyiz, çok da uyumluyuz. Yekta Kopan’ın o enfes kısa öykülerini kaçıncı okuyuşum bilmiyorum, ancak uzunca bir süre daha başucumda kalacak ondan eminim.
Matruşka, Diyet, Muasır Medeniyetler Mertebesi, Geometri gibi tadı başka öykülere çok güzel demek az geliyor, yavan kalıyor. Ben de içimde daha da lezzetlensin diye ayırmıyorum başucumdan.
Bir de Tarçın Kokusu öyküsündeki şu cümle; “Değil mi ki rüyalar gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri.” Aylardır nasıl iyi geliyor…
-Sevda Sözleri, Cemal Süreya: Az olanın, öz ve güzel olanın kıymetini hep hatırlarcasına, naçizhane tüm sadakatimle ayıramam Sevda Sözleri’ni başucumdan.
Cemal Süreya’ya hayranlığımdan, dertleşir gibi dökülen dizelerine hayranlığımdan, sanatına hayranlığımdan… Ve bir de tabii bunları okuyup hissedebildiğim için kendimi şanslı saydığımdan.
Kürk Mantolu Madonna'yı ben de e-kitap olarak okuyorum.Sabahattin Ali'nin dili çok etkileyici.
YanıtlaSilEn yakın zamanda Yekta Kopan'ın bir kitabını edinmeyi planlıyorum.Çok met ediyorlar,çok merak ediyorum ben de :)
zamansozleri.blogspot.com
@cyrstalll: Yekta Kopan'ın dili, üslubu muhteşem ve okudukça güzelleşen türden, bence de en kısa sürede okumalısın Yekta Kopan'ı, ki kendisinin Fil Uçuşu isimli bir blogu da var oradan da okuyabilirsin :) Sevgiler çokça! :)
YanıtlaSil@laona-Carmen: This sweet comment from Romania and you make me happy! Thanks and kisses! :)*
kurk mantolu madonna hep ama hep bascucumdadir yillardir. ara ara acar bi yerinden okurum. hayatimin kitaplarindan biri.
YanıtlaSilhttp://the-lizard-queen.blogspot.com/
Tekrar tekrar okunası kitaplardan gerçekten, başucumuzda olduğu için şanslıyız bence..
YanıtlaSil