Bazı zamanlar su gibi akıp giden, altmış dakikası sanki zorla on dakikanın içine sıkıştırılmış gibi duran saatlere bazen ne oluyor? Ne oluyor da o uçak hızında geçen saatler uzadıkça uzuyor, ucundan çektikçe sanki daha çok yıpranıyor.
Bana mesela günün her saatinin hızı kalp atışlarıyla doğru orantılıymış hissi veriyor. Kalbim ne kadar hızlı atıyorsa, ne kadar umut doluysa, ne kadar berrak görüyorsa o kadar hızlı zaman. Kalbim ne kadar bıkkınsa, ne kadar heyecandan yoksunsa ve ne kadar anlam veremiyorsa da o kadar yavaş!
O yüzden o hızla çarptığı zamanların kıymetini iyi bilmek gerek. Mutlulukların sıradanlaşmasına izin vermemek gerek. Peki bazen o geçmek bilmeyen, uzadıkça ve ancak senden bir şeyler aldıkça tükenen zaman; onun için ne yapmak gerek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder