Çabucak geçen ve çok şey sığdırmaya çalıştığımız iki günlük İstanbul seyahatinden yine aynı şeyleri hissederek döndüm! Bu şehrin gerçekten başka bir büyüsü var, çok başka. <3 Olanca kalabalığına, trafiğine, baş döndüren hızına, hayat pahasına rağmen her gittiğimde işte o büyüsüyle benim başımı döndürüyor. Ve her seferinde kocaman bir parçamı hep oraya ait hissediyorum. Ne olduğunu tam olarak çözemezdim ama sanırım buldum; hayallerim.
Bundan iki sene önce servisle işe giderken yolda ısrarla uyumayıp boğazı izleye izleye kurduğum ve gün geçtikçe içimde büyüttüğüm kocaman hayaller... Evet, artık eminim o aitlik hissi bundan.
Ama tabii bu defa İstanbul'da olacağım gün sayısı kısıtlıydı. O yüzden eksik kalan da çok şey oldu. Önceden söz verilmiş can arkadaşlara vakit kalmadı, çok özlediğim Moda bir sonraya sarkıtıldı, daha bunun ne zamandır keşfetmeyi beklediğim Karaköy'ü var... Çook şey var.
Hafta sonuna sığdırabildiklerimizin en güzeli ise BiBuçuk Beyoğlu'nda geçen harika bir doğumgünü oldu. Cumartesileri Powerturk ve Radyo Fenomen dj'lerinden Tansu Çağlayan'ın orada çaldığını biliyordum ve o yüzden özellikle merak ediyordum.
Doğum günü planını, öncesinde Tansu'ya bahsedince ve bu fikrim onun sıcacık tavrıyla birleşince BiBuçuk'un bu gün için biçilmiş kaftan olduğuna karar verdik. Tüm arkadaşlar olarak da o leziz yemeklere, yemeklerden daha lezzetli Tansu Çağlayan eli değen güzel müziklere bayıldık! Sizi unutmayacağım! Bundan böyle de sıkı bir bağımlınızım! :)
Rüzgar gibi geçen iki günlük İstanbul'dan geri kalanlar ve tadı en çok damağımda kalanlar bunlar oldu. Biraz da sanırım yakın dostlarla güzel kalabalıkları özlediğimden. Uzun bir süre yetecek enerji yüklemesi yapan böyle hafta sonları daha çok olsa güzel olmaz mı... Bir ricam da senden zaman; sana daha çok şey sığdırmayı planlıyorum müsaade var mı... :o
Herkese mutlu haftalar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder